Ana içeriğe atla

Zavallı Çocuk Kitap Özet ve Yorumu

 

Merhaba arkadaşlar bu gün sizlere bir kitap özeti ve yorumu yapmak istiyorum. Bu kitap bir tiyatro aslında. Adı Zavallı Çocuk. İlk önce kitaptaki şahısları anlatacağım daha sonra hızlı bir özet, ardından da yorumunu yapacağım. Haydi başlayalım.

KÜNYE:

Kitabın Yazarı: Namık Kemal

İlk Oynanma Tarihi: 18 Ocak 1874

Sayfa Sayısı: 60

Türü: Tiyatro

ŞAHISLAR:

Ata: 19 Yaşında bir tıp öğrencisi. Amcasının evinde kalıyor

Şefika: Evin babası Halil Bey’in kızı.14 Yaşında. Ata’nın sevgilisi

Halil Bey: Ata’nın amcası. Şefika’nın babası.

Tahire Hanım: Halil Bey’in eşi. Şefika’nın annesi.

Tabende: Cariye (Hizmetçi)

ÖZET:

Ata amcasının yanında kalan bir tıp öğrencisidir. Evin küçük kızı olan Şefika’yla birbirlerine âşıktırlar ancak bu aşklarını gizli yaşarlar. Halil Bey ve Tahire Hanımın haberi yoktur. Bir gün Tahire Hanım on dört yaşındaki kızının yanına gelerek zengin bir Paşa’nın onunla evlenmek istediğini söyler. Ancak kız reddeder. Tahire Hanım babasının Paşaya borcunun olduğunu, kendisinin onunla evlenirse  Paşa’nın borcunu sileceğini ,aksi takdirde babasının hapse girmek zorunda kalacağını duygusal bir şekilde anlatır. Bunları duyan zavallı kız ,ailesini kurtarmak için evlenmeye razı olur ancak annesiyle bir antlaşma yaparlar Ata’nın olaydan haberi olmayacaktır. Birkaç gün sonra Ata yatılı okuluna tekrardan gider. Ata yokken düğün hazırlıklarına başlanır ancak Şefika üzüntüsünden yataklara düşer. Ailesi hemen Doktor çağır. Doktor muayene sonucu kızın verem olduğunu ,birkaç gün içinde öleceğini söyler. Tam da o sıralarda Ata okuldan mezun olmuş ve bu güzel haberi ailesine söylemek için eve gelmiştir. Şefika’nın hasta olduğunu öğrenir. Amcasından kendisini  Şefika’nın yanına götürmesini ister. Halil Bey anne kızın anlaşmasından haberdar olmadığı için Ata’yı kızın yanına götürür. Ata sevgilisini o halde görünce eczaneden bir ilaç alması için hizmetliyi gönderir. İlaç geldiğinde sevgilisinin yanına uzanıp ilaç olarak söylediği zehri içer ve sevgilisinin yanı başında ölür. Az sonra Şefika’da ölür. Birkaç dakika sonra odaya giren Halil Bey ve Tahire Hanım yaptıklarından pişman olurlar ama iş işten geçmiştir.

YORUM:

Zavallı Çocuk okuduğum ilk tiyatro kitabıydı. Çok beğendim. Dili oldukça sadeydi. Zaten eser Bilge Yayınları tarafından sadeleştirilmiş o yüzden hiç zorluk çekmedim. Zaten Namık Kemal’in çoğu eserini  beğeniyorum.  Herkese Zavallı Çocuk kitabını okumanızı tavsiye ediyorum . Kendinize iyi bakın

Yorumlar

Blogda ki Popüler yazılar

Topuklu Ayakkabının İcadı

  Herkese selamlar arkadaşlar. Moda hakkında bir yazı okurken yazı içinde geçen topuklu ayakkabı kelimesi nedense bende merak uyandırdı. İçimde birden beliren topuklu ayakkabının nasıl ve neden icat edildiğini öğrenme arzusu beni çeşitli kaynaklardan bu konuyu araştırmaya sürükledi. Bende bu yaptığım araştırmadan edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak istedim. Bu konu ile ilgili baktığım çoğu kaynakta 16.yy’da Avrupa toplumunda insanların lavabo alışkanlıklarının olmadığını ve bu nedenle pisliklerini sokaklara atmalarının sonucunda yerlerdeki pisliklere basmak istemeyen insanların topuklu ayakkabıları icat ettiğini söyleniyor. Fakat ben bu fikre katılmıyorum çünkü bulduğum bir kaynak bana daha inandırıcı geldi. Ama ilk önce ilk önce ayakkabının icadından başlayalım. İLK AYAKKABI NEREDE İCAT EDİLDİ? Resmi kayıtlara göre ilk ayakkabı MÖ.2000 yılında Mısırda icat edilmiştir. Kâğıt yapımında kullanılan papirüsle yapılan bu ilk ayakkabı daha sonra farklı uygarlıklar tarafından deriyl

Zehra Romanı Özet ve Yorumu

 Herkese merhabalar arkadaşlar. Bu gün sizlere okumayı yeni bitirdiğim bir romanın özetini anlatacağım. Okuduğum romanın adı “Zehra”. Dilerseniz ilk önce kitabın künyesinden, daha sonra özet ve yorumundan bahsediyor olacağım. Kitabın Künyesi Kitap Adı : Zehra Basım Yılı: 1896 Yazarı: Nâbizâde Nâzım Türü: Roman Kitabın Özeti İstanbul’da ticaretle uğraşan Şevket Efendi adında zengin bir tüccar vardır. Bu şevket efendinin çok güzel ancak kıskanç bir kızı vardır. Adı Zehra olan bu kızın kıskançlığı öyle bir seviyeye gelmiş ki küçük kardeşini öldürmeye yönelik birkaç teşebbüste dahi bulunmuş. Kızın babası her ne kadar durumdan şikâyetçi olsa da elinden bir şey gelmediğinden “büyüyünce geçer “diyerek kendini teselli edermiş. Bir gün şevket Efendi’nin evine kâtibi Suphi Bey gelir. Suphi Bey evde çalışırken bir mola vakti odadan ayrılarak evde dolaşmaya başlar. Tam da o sırada avluda bulunan Zehra’yı görür. Ona âşık olur ancak ne kıza ne de babasına söyleyemez. Suphi de bir

Tarihi Sevdiren Adam

  Herkese merhabalar arkadaşlar bugün yazımda sizlere bir yazarı anlatmak istiyorum. Onun hayatını anlatmayacağım ama. Çünkü o hayatını yaşayıp ebedi dergâha doğru yol aldı. Ancak yaşarken yazdığı kitaplarla birçok çocuğun hayatına yön vermesine, kitap okumayı sevmesine vesile oldu. O, ben dâhil binlerce çocuğa “Tarihi sevdiren adam” . Yavuz Bahadıroğlu. Birkaç ay önce annem sabah uyandığımda yatağıma gelip vefat haberini verdiğinde daha önce (çok şükür)hiçbir yakınını kaybetmemiş olan ben; sanki babamı, abimi, bir dostumu kaybetmiş kadar üzülmüştüm. Bu satırları yazarken tekrar tekrar aklıma geliyor, ancak onun ölmediğini bildiğim için gönlüm rahat. Çünkü Sunguroğlu hâlen yanı başımda ve onu her okuyuşumda tekrardan beraber maceralardan maceralara koşturuyor. Kimi zaman düşman paralıyor, kimi zamansa bir kimsesize yardım ediyoruz.   Bir yazar olmanın en güzel yanı da budur işte. Hiç ölmemek. Bu yüzden her zaman bir yazar olmak isterdim. Hâlâ istiyorum. Umarım bir gün roman yazm