Ana içeriğe atla

Kitaplar ve Yazarlar

 Herkese merhaba. Bu bloğumuzda sizlere kitaplardan bahsetmek istiyorum. Nedir bu kitaplar ve neden bizleri apayrı dünyalara götürür? Kitapları bu kadar büyülü yapan şey nedir? 

Kitaplar onları yazanlarla biz okuyucular arasındaki bir bağdır. Yazar bazen bir romanda, bazen bir felsefi kitapta bazense bir gezi yazısında bizlere düşüncelerini  anlatır. Herkes anlayamayabilir ancak kitapların her kelimesi, her cümlesi yazarın iç dünyasının birer yansımasıdır.  Yazar aynı zamanda toplumun bir aynasıdır. Çünkü yazar toplumdan beslenir ,toplumla var olur. Örneğin Kurtuluş Savaşı yıllarında halk diriliş ruhuna sahiptir. Çünkü vatan elden gitmektedir. Aynı şekilde o dönem yazarlarından Halide Edip Adıvar'a ,Ömer Seyfettin'e baktığımızda da aynı diriliş ruhunu görürüz. Bu nedenle edebiyatının yeteri kadar gelişmediğinden şikayet eden bir toplum sorunu kendinde aramalıdır.

Kitaplar bizleri neden apayrı dünyalara götürür? 

Çünkü her yazılan kitap farklı zamanlarda ,farklı mekanlarda, ve farklı şahıslarca yazılmıştır. Bir yazarın farklı kitaplarını incelediğimiz vakit gördüğümüz şey hiçbir kitabının insanda yarattığı duygularının aynı olmadığıdır. Her ne kadar yazar aynı olsa da her bir cümleyi yazarken ki ruh hali bambaşkadır. Bizler kitaplar sayesinde  bir anda binlerce yıl ileriye de gidebiliriz ,yüzlerce yıl ileriye de. İşte bu  bizlere bambaşka dünyalar yaşatmasının sırrıdır. 

Dostlar bu yazının sonuna geldik .Kendinize iyi bakın .Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle...

Yorumlar

Blogda ki Popüler yazılar

Esrar-ı Cinayet Kitabı Özet ve Yorumu

  Merhaba arkadaşlar bu gün sizlere “ESRAR-I CİNAYAT”   adlı eserden bahsetmek istiyorum. İlk önce kitap hakkında genel birkaç bilgi, ardından kitap özeti, daha sonrada kitap hakkındaki yorumumdan bahsedeceğim. Şimdi başlayabiliriz.   Bir Türk klasiği olan bu kitap Ahmet Mithat Efendi tarafından 1884 yılında kaleme alınmış. Edebiyatımızdaki ilk polisiye romanı olma unvanına sahip. Kitap ilk önce gazetede yayınlanmış, daha sonra kitaplaştırılmış. İlklerden olması hasebiyle içinde bir takım teknik sorunlar bulundurduğu kabul ediliyor. Ama polisiye roman yazarlığının önünü açtığı için edebiyatımızda oldukça önemli bir yere sahip. Dilerseniz kitabın özetine geçelim. İstanbul Karadeniz taraflarında “Öreke Taşı” adında büyükçe bir kaya varmış. Bir gün bu kayanın üzerinde üç ceset bulunur ve hikâye böyle başlar. Olaydan sonra cinayetle ilgilenen soruşturma memuru (polis)Osman Sabri hemen olay yerine gelerek çeşitli incelemelerde bulunur. Çok zeki olan soruşturma memuru h...

Gönül Hanım Romanı Özeti

  Herkese selamlar arkadaşlar. Bu gün sizlere “Gönül Hanım” adlı bir romanın özetini yapmak istiyorum. Cumhuriyet devrinde yazılan bu eser dört genç kâşifin Orta Asya’yı ve Orhun Kitabelerini görmek için çıktıkları çok güzel bir seyahati anlatıyor. Önce her zamanki gibi kitabın künyesini yazalım. Kitabın Künyesi Kitap Adı: Gönül Hanım Kitabın Yazarı: Ahmet Hikmet Müftüoğlu Basım Yılı:1920 Kitabın Türü: Roman Yayına Hazırlayan: Dr. Fethi Tevetoğlu Kitabın Özeti “Gönül Hanım” romanı 1. Dünya Savaşı sırasında Sibirya’da esir düşen Mehmet Tolun Beyin yağmurlu bir sonbahar günü lokantada otururken iki Tatar kardeşle tanışmasıyla başlıyor. Adları Ali Bahadır Bey ve Gönül Hanım olan bu iki Tatar kardeş Mehmet Tolun Beyi tek başına görünce sohbet etmek isterler. Kısa süre sonra üçünün de aynı zihniyette olduklarını anlamalarıyla kendilerini Türk Tarihi ve Orta Asya konusunda derin bir sohbet içerisinde bulurlar. Konuşma esnasında Gönül Hanım üç arkadaşın Orta Asya toprakl...

Herodot ile Röportaj

  Herkese selamlar arkadaşlar. Bu gün sizlere tarihin kurucusu sayılan Herodot'la röportaj   yaptık. Dilerseniz başlayalım. - Bize kendinizi tanıtır mısınız?   Benim adım Herodot. MÖ 484 yılında Halikarnasos’ta doğdum. Ailem Anadolu coğrafyasında sözü geçen büyük bir aileydi. Bu nedenle güzel bir çocukluk geçirdim. Ardından gençlik dönemlerinde dünyanın birçok yerini gezdim. Bu geziler esnasında yeni insanlarla tanıştım. Onlardan gezdiğim yerler hakkında bilgiler topladım. O şehirdeki efsaneleri öğrendim. Bu şekilde bir ömür geçip gitti. Yaşlanınca İtalya’da bulunan Thurii kolonisine gittim. Orada uzun uğraşlar sonucu bir tarih kitabı yazdım. Pers –Yunan savaşlarını anlattığım bu eser daha sonraları meşhur oldu. Kitabımı yayınladıktan sonra yaşadığım küçük kasabada huzur dolu son günlerimi geçirmeye başladım . -Yolculuklarınıza nasıl başladınız? Ben gençlik dönemlerimde Halikarnasos’a bulunurken şehrimizi korkusuz bir savaşçı olan Kraliçe Artemisia yönetiyordu. ...