Ana içeriğe atla

Fotoğrafçılık Tüyoları

 Herkese merhabalar arkadaşlar. Nasılsınız? iyisinizdir umarım. Bu günkü yazımızda sizlere fotoğraf çekmek hakkında nacizane görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Başlayalım




1-     Kameranızın en üst model olması gerekmez.

Bu başlığı Ara Güler’in şu sözüyle anlatmak istiyorum. “En iyi kameraya sahip olan kişi en iyi fotoğrafı çekseydi en iyi daktilosu olan da en iyi romanı yazardı.” Usta her şeyi söylemiş aslında. Önemli olan sahip olduğumuz cihazı en iyi şekilde kullanabilmektir.

2-  Altın saatleri yakalayın

Fotoğrafçılıkta güneşin doğuşundan bir saat sonrası ve batmadan önceki bir saat altın saatler olarak adlandırılır. Bunun sebebi ışık seviyesinin o anlarda mükemmel olması ve ışınların oldukça yumuşak bir şekilde gelmesidir. Ben bu bilgiyi öğrendikten sonra denedim. Gerçekten de hoş kareler ortaya çıktı.

3-      En güzel ilham kaynağı doğadır.

Ben şahsen doğa fotoğrafları çekmekten mutlu oluyorum anacak sokak ve portre fotoğrafçılığını da tercih edebilirsiniz. Doğa fotoğrafçılığındaki püf nokta doğru anı yakalamaktır. Bir şehri yukarıdan çektiğinizde şehir kolay kolay değişikliğe uğramaz. Ancak doğada bir sincabı fotoğraflarken her saniye sizin için çok önemlidir.

4-Önce fotoğrafı çekin

Kimi zaman hepimiz güzel bir poz yakalarız ve durup çekmeli miyiz diye düşünürüz. Bunu yapmak bazen o pozun kaçmasına neden olabilir bunun yerine hemen deklanşöre basıp daha sonra inceleyerek güzel mi değil mi diye düşünebiliriz.

5-Bir amacınız olsun

Yaptığımız her işin bir amacı olduğu gibi çektiğimiz fotoğrafların da bir amacı, hikâyesi olmalıdır. Büyük fotoğrafçıların ödül almış fotoğraflarına baktığımız zaman hep bir hikâyesi olduğunu görürüz. Bu kimi zaman açlığı, kimi zaman mutluluğu ya da hüznü anlatır.




6- Sokaklara dalın

Sokaklarda mükemmel hazineler yatar. Çok güzel kareler gizlidir her köşesinde. Bizler bu hazineleri bulursak çok şey başarabiliriz. Sokaklar konusunda sizlere bir şey daha söylemek istiyorum. Bunu kendi hayatınızda da fark etmişsinizdir. Yabancı bir şehre gittiğimizde gözlerimiz daha çok inceleyici, keşfedici bir şekilde etrafı gözetler bu nedenle sokaklardaki güzel anları yakalamak için yeni gittiğiniz şehirler büyük bir fırsattır. Sokak fotoğrafı konusunda Güneydoğu bölgesindeki bazı şehirlerimiz gerçekten çok güzeldir. Örneğin Diyarbakır, Mardin, Urfa, Antep. Bu şehirlerin arka sokakları tarihi sokaklalardır. Buralarda çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

7-Mevsimleri kaçırmayın

Ülkemiz dört mevsimi de yaşayan nadir ülkelerdendir. Bu nedenle her mevsimin değerini bilip onları değerlendirmeliyiz. Benim favorim ilkbahar mevsimidir. Ancak büyük fotoğrafçılar sonbahar mevsimini şiddetle tavsiye ederler. Sonbahardaki yaprakların oluşturduğu renk cümbüşü gerçekten mükemmeldir. Doğu Anadolu’da oturanlar için memleketim Tatvan’daki Nemrut Dağı Sonbaharda çok güzel oluyor. Fotoğraf çekmeseniz de gelip görmenizi şiddetle tavsiye ederim.


Arkadaşlar bir yazımızın daha sonuna geldik. Benim vereceğim tavsiyeler bu kadar. Unutmayın ki

Bunlar benim fikirlerim , yani yanlış olabilir. Sizlerde görüşlerinizi yorumlara yazıp katkıda bulunabilirsiniz. Kendinize iyi bakın.

Yorumlar

Blogda ki Popüler yazılar

Esrar-ı Cinayet Kitabı Özet ve Yorumu

  Merhaba arkadaşlar bu gün sizlere “ESRAR-I CİNAYAT”   adlı eserden bahsetmek istiyorum. İlk önce kitap hakkında genel birkaç bilgi, ardından kitap özeti, daha sonrada kitap hakkındaki yorumumdan bahsedeceğim. Şimdi başlayabiliriz.   Bir Türk klasiği olan bu kitap Ahmet Mithat Efendi tarafından 1884 yılında kaleme alınmış. Edebiyatımızdaki ilk polisiye romanı olma unvanına sahip. Kitap ilk önce gazetede yayınlanmış, daha sonra kitaplaştırılmış. İlklerden olması hasebiyle içinde bir takım teknik sorunlar bulundurduğu kabul ediliyor. Ama polisiye roman yazarlığının önünü açtığı için edebiyatımızda oldukça önemli bir yere sahip. Dilerseniz kitabın özetine geçelim. İstanbul Karadeniz taraflarında “Öreke Taşı” adında büyükçe bir kaya varmış. Bir gün bu kayanın üzerinde üç ceset bulunur ve hikâye böyle başlar. Olaydan sonra cinayetle ilgilenen soruşturma memuru (polis)Osman Sabri hemen olay yerine gelerek çeşitli incelemelerde bulunur. Çok zeki olan soruşturma memuru h...

Gönül Hanım Romanı Özeti

  Herkese selamlar arkadaşlar. Bu gün sizlere “Gönül Hanım” adlı bir romanın özetini yapmak istiyorum. Cumhuriyet devrinde yazılan bu eser dört genç kâşifin Orta Asya’yı ve Orhun Kitabelerini görmek için çıktıkları çok güzel bir seyahati anlatıyor. Önce her zamanki gibi kitabın künyesini yazalım. Kitabın Künyesi Kitap Adı: Gönül Hanım Kitabın Yazarı: Ahmet Hikmet Müftüoğlu Basım Yılı:1920 Kitabın Türü: Roman Yayına Hazırlayan: Dr. Fethi Tevetoğlu Kitabın Özeti “Gönül Hanım” romanı 1. Dünya Savaşı sırasında Sibirya’da esir düşen Mehmet Tolun Beyin yağmurlu bir sonbahar günü lokantada otururken iki Tatar kardeşle tanışmasıyla başlıyor. Adları Ali Bahadır Bey ve Gönül Hanım olan bu iki Tatar kardeş Mehmet Tolun Beyi tek başına görünce sohbet etmek isterler. Kısa süre sonra üçünün de aynı zihniyette olduklarını anlamalarıyla kendilerini Türk Tarihi ve Orta Asya konusunda derin bir sohbet içerisinde bulurlar. Konuşma esnasında Gönül Hanım üç arkadaşın Orta Asya toprakl...

Herodot ile Röportaj

  Herkese selamlar arkadaşlar. Bu gün sizlere tarihin kurucusu sayılan Herodot'la röportaj   yaptık. Dilerseniz başlayalım. - Bize kendinizi tanıtır mısınız?   Benim adım Herodot. MÖ 484 yılında Halikarnasos’ta doğdum. Ailem Anadolu coğrafyasında sözü geçen büyük bir aileydi. Bu nedenle güzel bir çocukluk geçirdim. Ardından gençlik dönemlerinde dünyanın birçok yerini gezdim. Bu geziler esnasında yeni insanlarla tanıştım. Onlardan gezdiğim yerler hakkında bilgiler topladım. O şehirdeki efsaneleri öğrendim. Bu şekilde bir ömür geçip gitti. Yaşlanınca İtalya’da bulunan Thurii kolonisine gittim. Orada uzun uğraşlar sonucu bir tarih kitabı yazdım. Pers –Yunan savaşlarını anlattığım bu eser daha sonraları meşhur oldu. Kitabımı yayınladıktan sonra yaşadığım küçük kasabada huzur dolu son günlerimi geçirmeye başladım . -Yolculuklarınıza nasıl başladınız? Ben gençlik dönemlerimde Halikarnasos’a bulunurken şehrimizi korkusuz bir savaşçı olan Kraliçe Artemisia yönetiyordu. ...