Herkese merhabalar arkadaşlar. Bu gün sizlere okumayı yeni bitirdiğim bir romanın özetini anlatacağım. Okuduğum romanın adı “Zehra”. Dilerseniz ilk önce kitabın künyesinden, daha sonra özet ve yorumundan bahsediyor olacağım.
Kitabın Künyesi
Kitap Adı : Zehra
Basım Yılı: 1896
Yazarı: Nâbizâde Nâzım
Türü: Roman
Kitabın Özeti
İstanbul’da ticaretle uğraşan Şevket Efendi adında zengin
bir tüccar vardır. Bu şevket efendinin çok güzel ancak kıskanç bir kızı vardır.
Adı Zehra olan bu kızın kıskançlığı öyle bir seviyeye gelmiş
ki küçük kardeşini öldürmeye yönelik birkaç teşebbüste dahi bulunmuş. Kızın
babası her ne kadar durumdan şikâyetçi olsa da elinden bir şey gelmediğinden “büyüyünce
geçer “diyerek kendini teselli edermiş.
Bir gün şevket Efendi’nin evine kâtibi Suphi Bey gelir.
Suphi Bey evde çalışırken bir mola vakti odadan ayrılarak evde dolaşmaya
başlar. Tam da o sırada avluda bulunan Zehra’yı görür. Ona âşık olur ancak ne
kıza ne de babasına söyleyemez.
Suphi de bir değişiklik olduğunu fark eden patron Şevket Bey
Suphi Bey’in kızına âşık olduğunu anlar ve ona dilerse kızıyla evlenebileceğini
söyler. Önce Suphi daha sonra Zehra çok sevinirler ve birkaç gün sonra
düğünleri yapılır. Mükemmel bir düğünün ardından Şevket Efendi kızı ve damadına
muazzam bir köşk hediye eder ve Suphi bey’e işi bırakarak orada kendi
himayesinde yaşamalarını söyler. Suphi ve Zehra o köşkte yaşamaya başlarlar.
İki âşık ilk birkaç ay mutlu mesut yaşarlar ancak evdeki huzur ortamı Suphi’nin
annesi Münire Hanım’ın evdeki işlere yardımcı olması için aldığı bir cariyeyle
son bulur.
Dünya güzeli bir kız olan Sırrıcemal’in eve gelmesiyle Zehra’nın
kıskançlık damarları kabarır. Kocası Suphi’yi kıskanan Zehra her fırsatta
Sırrıcemal2e hakaretler ve eziyetler eder. Her türlü zulme karşıysa Sırrıcemal
hanımına karşı asla terbiyesini bozmaz. Olayların farkında olan Suphi ise
nedense hiç müdahale etmez.
Zamanla Suphi Sırrıcemal’e aşık olur. İkili arasındaki gizli
aşk sonunda Sırrıcemal’in hamile kalmasıyla açığa çıkar. Bu olaylardan sonra
Suphi karısı Zehra’yı terk ederek Sırrıcemal’le ayrı bir evde yaşamaya başlar.
Sırrıcemal’in de kıskançlıkta Zehra’dan aşağı kalır yanı yoktur. Suphi eve her
geldiğinde onu sorguya çekerek Zehra’yla konuşup konuşmadığını sorar. Bu durum
ilk zamanlar Suphi’nin hoşuna gitmese de daha sonraları kıskanılma duygusu ağır
basar ve Sıırrıcemal’e o gün neler yaptıysa anlatır.
İkili birkaç ay bu şekilde mutlu mesut yaşarlar. Her şey çok
güzeldir. Sırrıcemal Suphi’ye eski karısı Zehra’yı unutturmuş ve onu tamamen
kendisine bağlamıştır.
Sırrıcemal’in evinde tüm bunlar yaşanırken Zehra da hırsından,
kıskançlığından yerinde duramaz ve bir intikam planı hazırlar. Bu plana göre
sokaklardan çok güzel, alımlı bir kadın bulur ve onu Suphi’nin başına musallat
eder.
Adı Ürani olan bu kötü kadın Suphi çalışırken onun
mağazasına gelir ve Suphi’yle yakınlık kurmaya başlar. En sonunda onu evine
davet eder. Çapkın Suphi kendini Ürani’nin büyüsüne kaptırır. Eve yolladığı
telgraflarla gelmeyeceğini söyler. Üraniyle birkaç hafta yatıp kalkar. Suphi’nin
eve gelmediğini öğrenen Sırrıcemal ilk başta telaşlanmaz ancak ilerleyen
günlerde de gelmemesi nedeniyle ufak bir araştırma yapar ve kocasının Ürani
adında bir kadınla olduğunu öğrenir. Kederinden yataklara düşer. En sonunda da
kendisini kuyuya atarak intihar eder. Tüm bunlar yaşanırken Zehra olayları adım
adım takip eder ve keyif alır. Planının ilk aşaması olan rakibini alt etme
görevini tamamlamıştır. Sırada Ürani sayesinde elindeki servetini bitirmesini
sağlamak vardır.
Ürani’nin her istediğini alan Suphi’nin sonunda parası tükenir.
Parası tükenince adeta taptığı Ürani de kendisini kapı dışarı ederek başka
adamlarla birlikte olmaya başlar. Sevgilisi Ürani tarafından terk edilmek ve
beş parasız kalmak Suphi’yi derinden sarsmıştır. Bir kaç hafta ucuz otel köşelerinde
kalır ancak oralarda da kalmaya gücü yetmeyince kendini sokaklara atar ve
serseriliğe başlar.
Dükkân başıboş kalınca Suphi’nin yardımcısı Muhsin dükkândaki
paraları yavaş yavaş kendi cebine koyar. Zehra Suphi’nin elinde kalan her şeyi
almak için Muhsin’e evlenme teklif eder. Suphi’den çaldığı paralarla kendine
yeni bir mağaza açan Muhsin teklifi kabul eder ve evlenirler.
Zehra Suphi’nin fakirleştikten sonra kendisini hatırlayarak
geri döneceğini düşünür ancak olaylar hiç te beklediği gibi gelişmez. Suphi bir gün sokaklarda serserilik yaparken Ürani’ye
rastlar. Zengin bir adamın yanında olan Ürani at arabasıyla Suphi’nin yanından
geçer. Suphi’nin kıskançlık damarı şişer ve Ürani’den intikam almanın en güzel
yolunun onu ve sevgilisini öldürmek olduğunu düşünür.
Amacına ulaşmak için pusuya yatarak bekler. Ürani ve
sevgilisi dışarı çıktığı bir anda onları birkaç kama darbesiyle yere serer . Hemen
uzaklaşarak izini kaybettirmeye çalışır. Olay yerine gelen polis ipüçları toplayarak
Suphi’yi bulur. Mahkemeye çıkan Suphi suçunu inkâr eder. Yeterli delil
bulamayan mahkeme onu serbest bırakır ancak İstanbul sokaklarını daha fazla
berbat etmesin diye Trablusgarp’a sürgüne gönderir.
Suphi’nin sürgün edildiğini ve kendisine geri dönemeyeceğini
anlayan Zehra üzüntüsünden yataklara düşer ve ölür.
Roman bu şekilde bitiyor arkadaşlar. Şimdi romanın
yorumundan bahsetmek istiyorum.
Kitabı konu olarak pek beğenmesem de anlatım olarak güzel,
sade bir anlatımı var. Romanda o döneme ait önemli bilgiler verilir.
Roman aslında bizlere kıskançlığın insanın başına neler
getirebileceğini anlatıyor. Bir diğer cepheden Suphi Bey’in karısı Zehra’yı Sırrıcemal’le,
Sırrıcemal’i ise Ürani denen kadınla aldatması olayların bu raddeye gelmesinin
başlıca sebebi. Olayda tek suçlu Zehra değil. En az onun kadar Suphi de suçlu.
Sıra kitapdaki karakterlerde.
Kitaptaki Karakterler
Şevket Efendi: Zehra’nın babası. Zengin bir tüccar.
Suphi Bey: Şevket Efendi’nin kâtibi. Daha sonra damadı
oluyor.
Zehra: Şevket Efendi’nin
kızı. Suphi’nin karısı. Kıskanç bir kadın.
Sırrıcemal: Suphi’nin evine alınan bir cariye. Daha sonra
Zehra ile aralarında mücadele olan kadın.
Münire Hanım: Suphi’nin
annesi.
Yorumlar
Yorum Gönder